18 Mart Çanakkale Zaferi'nin 109. yıl dönümünde aziz şehitlerimiz rahmet ve minnet ile anıyoruz. Türk tarihine altın harflerle yazılan Türk milletinin birlik ve beraberliğini, ve kahramanlık öyküsünün yazıldığı Çanakkale'de düşmana dur denildi.

İSTİKLAL MARŞININ  KABULÜNÜN 103. YILI

    Yük ve binek hayvanı olarak kullanılan at, eşek ve katır üzerine binmek ve yük sarmak için konulan araca “semer” bu aracı yapan ustaya da “semerci” adı verilir. Hayvanların taşıyacakları yükün hayvanın sırtına zarar vermemesi için ağaç iskelet üzerine deri ile keçe arası kamış otlarıyla doldurulup sarılarak dikilen semer çok özen isteyen bir zanaattır. Dengesiz yapılmış bir semer hayvanın sırtının yaralanmasına neden olur. Semer adının kullanımı bölgeden bölgeye değişiklik göstererek peki, palan, kürtün gibi adlar da almaktadır. Semerin ana parçasını oluşturan ve hayvanın sırtı ile ahşap iskeleti arasında kalan kısmına “kalıp” denir. Kalıbı çevreleyen ahşap kısma ise “iskelet” adı verilir. İskelet ön ve arka kaş olmak üzere iki ana parçadan meydana gelir. Ön ve arka kaş üzerinde uçları içi kıvrık bir şekilde yontulmuş ağaç parçalarına “parmak”; yine ön ve arka kaşı birbirine bağlayan tahtalara ise “yan tahtalar” veya “kaburgalar” adı verilir. Bunlar sağda ve solda üçer adet olmak üzere altı tanedir. Balık ve kocacıklar odun, küfe, çuval vs. sarmak için urganın bağlandığı yerlerdir.

Önceden şehir içerisinde her çeşit yük taşımacılığı da “Eşeklerle” ya da “At Arabaları” ile yapılırdı. Günümüzde taşımacılığın motorlu araçlarla yapılması, yani traktörlerle kente ulaştırılması neticesinde at ve eşek gibi hayvanlar önemini yitirmiş, dolayısıyla “Semercilik” zenaatı hemen hemen terkedilmiştir.

Ahmet ÖZSIR babasından öğrendiği unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden olan semerciliği semerciler arastasındaki dükkanında hala devam ettirmektedir.

Toplum olarak sahip olunan tüm değerler, günümüz ve gelecek kuşaklar için birer mirastır. Kültür ve kültürel miras çeşitliliği, tüm insanlık için yeri doldurulamaz bir duygu ve düşünce zenginliği oluşturmaktadır. Bu kültürel çeşitliliğin korunmasının yanında geliştirilmesi ve gelecek kuşaklara aktarımının sağlanması büyük önem taşımaktadır ve bu konuda uzmanlara büyük sorumluluklar düşmektedir.  Unutulmamalıdır ki, kültürel mirasın yaşatılması, korunarak gelecek kuşaklara aktarılması ancak sürdürülebilir olması ile mümkündür.

İlçemizde unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden olan yorgancılık mesleğinin son temsilcileri amca ve iki yiğeni tarafından sürdürülmektedir. 1971 yılında yorgancı çırağı olarak işe başlayan amca Ahmet Küçükkonuklar sonraki yıllarda aynı dükkana çırak olarak gelen yeğenleri Osman Küçükkonuklar ve Halil İbrahim Küçükkonuklar ile birlikte mesleği sürdürmekteler. 

2023-2024 Eğitimi Öğretim Yılı Usta Öğreticiler Zümre Toplantıları kurumumuz konferans salonunda yapıldı. Kurum Müdürümüz Sayın Nadir KAMBAK ve Kurum Müdür Yardımcımız Sayın Alim AKAR usta öğreticilerimize zümreler yapılırken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgilendirme yaptılar.

Arıcılık, balarısı kolonilerinin beslenmesi ve bakımı ile arı ürünleri elde edilerek zirai kazanç sağlanan meslektir. Bu işi yapanlara arıcı denir. Arıcılıkta en çok bal üretimi hedeflenir. Bunun yanında balmumu, polen, arı sütü, arı zehiri ve propolis gibi arı ürünleri de arıcılık ile elde edilebilir.

Arı kolonilerinin tutulduğu ahşap veya ahşap benzeri malzemeden yapılmış kutulara "arı kovanı" denir. Kovanlar 2 çeşittir; silindirik olanlara karakovan, prizma şeklinde olanlara ise fenni kovan denir. Genelde ahşaptan yapılır, ancak son yıllarda gıdaya uygun plastikten yapılmış kovanlarda kullanılmaktadır.

Arıcılık genellikle "arılık" denilen, coğrafi konumu ve ekolojisi bu işe uygun yerlerde yapılır. Eğer arı kolonileri bütün yıl aynı arılıkta tutularak bakımları yapılırsa buna "sabit arılıcılık" denir. Eğer arı kolonileri bal toplanma ayları olan yaz aylarında, daha çok çiçek bulunduran ve daha uygun ekolojiye sahip yayla gibi bölgelere taşınırsa buna da "seyyar arıcılık" denir.

Karacasu Kaymakamı Sayın Hatice Gamze KURAN'ın katılımıyla Hayat Boyu Öğrenme Haftası etkinlikleri kapsamında, Karacasu Halk Eğitimi Merkezi olarak yıl boyunca kursiyerlerimizin üretmiş oldukları çalışmaları sergiledik. Katkılarından dolayı tüm öğretmenlerimizi, ustaöğreticilerimizi ve kursiyerlerimizi kutluyoruz.

Haziran ayının ilk haftası her sene "Hayat Boyu Öğrenme Haftası" olarak kutlanır. Bu bağlamda il merkezinde bütün ilçelerdeki Halk Eğitimi Merkezleri o sene kurslarda yapılan eserlerini sergilerler.

Karacasu Halk Eğitimi Merkezi olarak bu senede yerimizi aldık. Hem ilçemizin tanıtımını yaptık hemde ürünlerimizi sergiledik.

Öğrenme şenliği etkinliği kapsamında Atatürk İlkokulu anasınıfı el sanatları sınıfımızı ziyaret etti. Bu ziyaret sırasında boncuklarla bileklik yapımını öğrendiler ve kendilerine rengarenk bileklikler yaptılar.

Trafik, can ve mal güvenliğimiz ilgilendiren bir konu olduğu için başta trafiği oluşturan unsurlar, sürücü, yolcu ve yaya olmak üzere trafik sistemine dolaylı dolaysız dâhil olan herkeste trafikle ilgili algı, bilinçlenme ve uygun davranış sergileme kabiliyetinin geliştirilmesi hayati önem taşımaktadır. Trafik Öğreniyorum Kurs Programı'yla bireylere trafikte karşılaştığı veya karşılaşacağı durumları kavrama, algılama, anlamlandırma, doğru değerlendirme, gerekli tutum ve davranışı sergilemeyle ilgili bilgi ve beceri kazandırılması amaçlanmaktadır. Bu amaçlar doğrultusunda Gençlik Spor Bakanlığı Karacasu Erkek Öğrenci Yurdu öğrencilerine  Alim AKAR tarafından "Trafik Öğreniyorum Eğitimi" verildi.

"Sıfır Atık"; israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan bir hedeftir. Bu bağlamda El Sanatları Öğretmenimiz Raziye Dikbaş ve kursiyerleri ellerinde ki atık malzemeler ile kurumumuz duvarlarını süsleyen sanat eserleri oluşturdular.

Bu program; bilgisayar teknolojisinin temel kavramlarını kullanarak bilgisayar donanımlarını tanıyan, işletim sistemi bileşenleri ve ofis programlarını kullanabilen, internette araştırma yapabilen ve bilgi güvenliği konusunda bilgi sahibi olan kişiler yetiştirmeyi hedeflemektedir.

İstihdam Alanları
Bu eğitimi başarıyla bitirenler; özel kurumların büro ve sekreterlik işlerinde, kamu kurumlarının VHKİ (Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni) alanlarında istihdam edilebilir. Ayrıca eğitim bitiminde verilecek MEB onaylı sertifika birçok kamu personel sınavında (KPSS, Zabıt Kâtipliği vs.) istenen sertifikalardır. Bireyler bu sertifikalarla kariyerlerine yön verebilir.

Dikmen Mahallesinde Nilgül Kabasakal tarafından açılan bağlama kursu devam ediyor.

Öğrencilerin iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili temel bilgiye sahip olmaları ve geleneksel Türk süsleme sanatlarından cam altı boyama hakkında bilgi edinmeleri planlanmaktadır.Cam altı boyama hakkında bilgi verirken öğrencilere,cam ve seramik üzerine boyama,desen çizme, desen kazıma tekniklerinin eğitimini verilmesi de planlanmaktadır.Eğitim sonunda başarılı olan öğrencilerin aldıkları eğitimler belgelendirilecek ve hayatlarında da bu eğitimin katkısı olacağı düşünülmektedir.

Katı yakıtlı kalorifer ateşçisi kurs programı sonunda bireyin,

1. İş sağlığı ve güvenliği kurallarını uygulayabilmesi,

2. Merkezi ısıtma sistemlerinde ön hazırlık, temizlik, bakım ve kontrollerini yapması,

3. Katı yakıtlı kazan yakma kurallarına uygun işlemi gerçekleştirmesi.

Mesleğin gerektirdiği yeterlikleri kazanan bireyler Tesisat Teknolojisi ve İklimlendirme sektöründe;

• Konutlarda,
• İş yerlerinde,
• Okulların kazan dairelerinde vb. yerlerde çalışabilirler.

Kurs Süresi : 48 saat